CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

26 Şubat 2009 Perşembe

Resimlerle ortaya karışık

Son oyun grubu bizim evdeydi. Aramıza yeni bıcırların da katılımıyla afacan sayımız 4'den 6 ya yükseldi.(soldan sağa: Efe Deniz-ben,Asya-Selen,İrem&Emir-Özlem,Uras-Yasemin ve önde Berk-Sinem)

Hepsi yine her zamanki gibi önce ayrı telden çaldılar...


Asya'ya eşlik edecek bir çiçek daha var artık: İrem (solda)


Emir ise şimdiden Efe Deniz ile muzurluk peşinde.


Efe deniz anneannesinin yeleğini giymek isterse,



öyle ya da böyle mutlaka giyer.



İtina ile taş - parke temizlenir, parlatılır...


Dede yaaa bıraksana şöyle gönlümce kaçayım oraya buraya.



Ahmet dayım balonları ne çok sevdiğimi bildiğinden bana bir balon tabancası almış kendimden geçtim valla.


Hey anne, bir de kızın var hatırlarsan!!! benim de resmimi koysana şöyle en afillisinden :)
Çoraplarımla bluzum aynı renk olmazsa olmaz...


Erk: Hımmm bu kızı bir yerden gözüm ısırıyor
Nehir: Aman abim duymasın o da seni ısırır.


15 Şubat 2009 Pazar

4-14 Şubat arası


Yazmak için vakit yaratmak iyice zorlaştı. Artık tek tek ya da ayrı ayrı postlar yazmak yerine bir seferde birkaç olayı yazmak zorunda kalmaya başladım. Malum, kızımız artık dünya ile iletişim halinde, Efe Deniz’i zaptetmek ise hergeçen gün zorlaşıyor…


5 Şubat Perşembe
Efe Deniz artık 14 aylık.
Kendi dilinde konuşup, her yaptığımızı taklit edip, kimi zaman kendi başına yemeğini yiyip, kimi zaman yemek için türlü şaklabanlıklar yaptırdığımız,



Ben Nesfit kralı Efe Deniz, yemeğim tez hazır ola...


caddede dolaşırken tüm yaş grubundan kadınların ilgisini çeken bir afacan oldu. En yakın arkadaşı Uras ile birlikteyse değmeyin keyfine.


6 Şubat Cuma
Bu seferki oyun grubumuz Berk’in annesi Sinem’deydi. Sinem süper ağırladı bizi, böreklerin tadı damağımda hala :) Her zamanki gibi ilk başta kopuk duran çocuklar sonradan kaynaştı. Hatta Efe Deniz evi öyle bir benimsedi ki Sinem’in salonundaki çiçeğinin bir yaprağını kaşla göz arası kemirdi. Akşamında ise Yasemin ve Uras babaların yokluğundan istifade bizdeydi. Pizza-DVD gecesi olark planladığımız gece çocuk uyutamama ve uykuya direniş çığlıkları arasında geçti :(


8 Şubat Pazar
Sabah Fikret’in iş arkadaşları ile birlikte bruncha gittik. Tam kız çocukları daha sakin oluyorlar düşüncemde haklı olduğuma inanıyordum ki kahvaltıda Nehir ile tanıştık. Nasıl tatlı, nasıl bitirim ve nasıl bir o kadar da hareketli ve kıpır kıpır. Annesi benim saydığım 3 kez üstünü değiştirmek zorunda kaldı. Efe Deniz ,Nehir’e,


ED:Tanışabilir miyiz küçük hanım?
N: ayyy bilmem ki....


Nehir ise bizim bıcır Nehir’e bayıldı. Ben ise her üçünün şu resimdeki pozlarına bayıldım…
Kahvaltı sonrası eşimin ablası,eniştesi ve yeğenleri bizdeydiler. Efe Deniz kuzeni Talha ile o kadar çok eğlendi ki saat 23:00 olduğunda Talha koltukta uyuklarken bizimkisi hala onu yerinden kaldırıp oynamak derdindeydi.
Bugün aynı zamada Nehir tam 3 ayı geride bıraktı.



3 aylık oldummm...

Ellerini keşfeden, oyuncaklarla oynamaya başlayan,uyanık geçirdiği sürlere artan kızımız pek bir güler yüzlü. İstiyor ki hep oturup onunla konuşayım. Ama abisi varken ne mümkün…


13 Şubat Cuma
Geçmiş doğum günümü çifter çifter kutladım.
Önce İpek,İrem Elife ve oğlu Erk ile sürpriz bir kutlama

İpek,Elife ve arka fonda Erk ile
Elife ve İrem fonda yine Erk ile


…sonra herzamanki gibi aile arasında bir kutlama.Bugün itibariyel 31 yaşımı 1 gün geride bıraktım. 31 yaş üzerine biraz düşününce bu yaş benim çok hoşuma gitti. 3=eşim,Efe Deniz,Nehir. 1=ben…

Bir güzel hediye de Can’ın annesi Pınar’dan (- ki kendisi sanal alemden arkadaş çıkmaz ve ben hayatta şu blog işini çözemem tezlerimi çürütmekle kalmamış, uzun bir süre sesim çıkmaz ise arayıp soraraktan kalbimde ayrı bir yer edinmiştir.) ve Bekir Mert’in annesi Yasemin’den(- ki kendisi üşenmeyip Bekir Mert ile birlikte doğum sonrası beni hastanede ziyaret ederek beni çok mutlu etmiş ve yine kalbimde başka bir yere sahip olmuştur) geldi. Yukarıda gördüğünüz hediyeyle ödüllendirdiler ben. Şimdi ise sıra bendeymiş. Kurallara göre:
1. Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek;
2. Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek,
3. Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek.
gerekiyormuş.
Ben de uğramadan geçemediğim 7 bloga veriyorum bu ödülü:
Bekenim& Candaşım
Uras’ın Günlüğü
Duru’nun Günlüğü
Elfeyp
Damla ve Yaprak

Ve iadeyi ödül gibi olacak ama…
Canlı canlı
Bekir Mert

14 Şubat
Biz,bize hergün sevgililer günü diyenlerdeniz. Ama yine de arkadaşlarımızla bir akşam yemeği yiyelim dedik ve çocukların da eğlenebilceği Bostancı’daki Zuzu Cafe’ye gittik. Lezzet ve mükemmel hizmet bu dedirten Zuzu Cafe’den çok memnun kaldık. Tesadüf bu ya havuz arkadaşı Arda’ya rastladık.
Bu çocuğu bir yerden gözüm ısırıyor ama...
Efe Deniz oyun odasındaki ablalarla pek durmak istemese de yine de içrideki oyuncaklarla güzel vakit geçirdi. Yiğit, Efe Deniz’e oranla daha uzun süre kaldı ablalarla.
Hey ahbap buranın yemekleri güzelmiş değil mi?
Arkadaşımla şöyle başbaşa bir kahve içeyim ya da yemek yiyeyim o sırada bizim ufaklık da rahat verse diyorsanız Anadolu yakasında oturanlar için harika bir yer Zuzu Cafe :)

İşte 10 gün böyle geçti.Bakalım bir sonraki yazıyı yazmak ve birikenleri anlatabilmek için ne zaman vakit bulabileceğim???


4 Şubat 2009 Çarşamba

Oyun Grubu 2

Nerdeyse 1 haftadır Cuma günkü oyun grubu resimlerini eklemek için vakit yaratmaya çalışıyorum ama olmuyor. Hem Nehir’in hastane macerasının sonuna yaklaştığımızı düşünürken hem de Nehir neredeyse 3 aylık olmak üzereyken iki çocuklu hayat aslında yeni başlıyor benim için… 16 şubat tahlil sonuçlarımız açısından son gün. Bu belirsizlik o kadar yorucu ve yıpratıcı ki derin bir “ohhh” çekmek istiyorum artık. Neyse güzel şeylerden konuşayım herşey güzel olsun. Son oyun grubumuz,grubumuzun çiçeği Asya’nın evindeydi. Asya ve annesi Selen bizleri çok güzel ağırladılar. Hem çocuklar hem biz çok keyifli bir gün geçirdik. İşte belgeler :)




Tüm çocuklar bu balonları seviyor mu ne?

Ya da büyükler? Baksanıza Selen ablaları balon yaparken hepsi ayrı telden çalıyor.

Efe Deniz : allahhhh kocaman top buldum kaçırayım...

Asya&Uras: Şşşştt nereye... biz de oynayacağız o topla.

Yasemin kitap okurken, Efe Deniz kaçış planları yapar...

Can okurken Efe deniz firariydi...

Çünkü Efe Deniz'in aklı perdelerle oynamakta ve...

piano çalmaktaydı...


Gün sona ererken...
Efe Deniz sürünmekte...
Uras hala gülücükler saçmakta...
Asya sütünü içmekte...oyunlara katılamamış minik Nehir ise....elindeki balonu ile eğlenmekteydi...

glitter-graphics.com