CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

29 Haziran 2009 Pazartesi

2 yıldan sonra tatil


2007 yazında EfeDeniz'in , 2008'de Nehir'in doğum tehlikesi derken kumu ve denizi unutmuştuk resmen.
2009un yazını iple çektik bu yüzden. Ha biri 7 aylık, biri 18 aylık iki bıcırla ne kadar tatil olur diyorsanız, buyurun detaylar;
İlk korkumuz arabaya nasıl sığacağımız yönündeydi. Bavulları kargoyla yolladıktan sonra, arabanın bagajında 2 adet bebek arabası, bir adet ikea mama sandalyesi, bir adet oyun parkı, bir adet yedek mama çantası, bir adet yedek kıyafet çantası, arabanın içinde, ayaklarımızın altında bir adet mama ve ihtiyaç çantası, bir adet oyuncak çantası, bir adet ilaç çantası ve kendimize ait eşya çantaları olmak üzere "bir vosvosa 4 fili nasıl bindirirsin misali"yola çıktık. İkinci korkumuz ise İzmir'e kadar sürecek yolculuğumuzda o kadar saat Efe Deniz'i nasıl zaptedeceğimizdi. Elimizin altında her türlü mama ve kriz yönetimi için ise meyve suyu ve en önemli kurtarıcımız "lolipop" vardı. Bol bol mola da veripnce, son bir kaç saat dışında çok mızıldanmadı çocuklar. İlk gece halamızda misafirdik. Halamız,ve kuzenler hasret giderdi. İkinci günün sabahı "Ürkmez'e" doğru yola çıktık. 45 dakika sonra babanne ve dedenin yanında, yazlıktaydık. Efe Deniz bahçe ve hortumu görür görmez mest oldu zaten.
İlk defa denizle tanışan bıcırlar denizi çok sevdiler. Karada olduğu kadar,
şşşşttt çekmesene böyle cıbıldak cıbıldak...
deniz soğuk olmasına rağmen suda da oldukça keyifli vakit geçirdiler.
Gündüz vakti deniz kenarında yeterince suya doymamış gibi eve döndüğümüzde de şişme havuzda oynayıp durdular. İlk kelimesi (anne-baba haricinde) "araba" olan Efe Deniz'in tatilimiz boyunca araba aşkı görülmeye değerdi. Arbanın anahtarını isteyip , elinden yayakaldığı ilk kişiyle arabaya gidip, anahtarı kontağa sokup kendi kendine direksiyon çevirip bir yandan vites değiştirip "ınnn ınnn- düttt düttt" diyerekten araba sürüyormuş gibi yapması son günlerde artık hepimize fanalık getirdi :) Tatilimizin son günlerine yakın gelen, halamız, Ersin-Tuba ve Erkin sayesinde de mangal keyiflerimiz bir kat daha arttı.
Resmin köşesinde bir fare karpuz mu aşırıyor ne???...
Çocuklar da kuzenlerini çok ama çok sevdiler.
Tatilimiz Haziran başına denk geldiğinden heryer kapalıydı. Bu sebeple akşamları pek bir eğlencemiz olamadı. Açık olsaydı da iki çocukla kaç gece çıkabilirdik bilmiyorum. En büyük eğlencemiz bir gece Efe Deniz'in topuyla oynamak oldu :) Kısacık da olsa, çocuklarla birlikte geçirdiğimiz bu ilk tatil "unutulmaz anılar" arasında yerini aldı. Bu yazıyı okuyan İzmir'deki tüm sevdiklerimiz, hepinizi şimdiden özledik ve çok öpüyoruz.



4 Haziran 2009 Perşembe

Büyüyoruz


Zaman hızla akıp gidiyor... ve biz büyüyoruz...

Efe Deniz 18 aylık oldu.



1,5 yaşında küçük bir papağanımız var.
Ne söylersek arkamızdan tekrar ediyor. Büyüdükçe iyice komik bir adam oldu;
Yoldan eskici geçerken arkasından "eskijiii" diye bağıran, kapıyı çalıp açılmadığında bana dönüp manidar manidar bakaraktan "anahtar" diyen, yolda hapşıran birini gördüğünde hapşırma taklidi yapan, elinden birşey düşürdüğünde ya da kızdığında "aman bieee" diyen, apartman görevlimiz emine abla'ya ilk başta "emime" diyip sonra kısaltıp kısaca "emi" diye çağıran, Nehir'e "neni" diye seslenip şapur şupur kardeşini öpen, ayakkabısını çekecek ile giymeye çalışan, oyuncak bir araba bulduğunda "ınnnn... ınnnn diye motor sesi çıkarıp kornaya basıp düt düt diyen, herkesin terliğini ayırt edip ayağına kadar getiren, elimdeki mamalar yere döküldüğünde "anammm" diye tepki veren, ayağını burnuna götürüp "koku" diyen,"anneanne sana ne pişirsin?" dediğimiz de "pilaaaa" diye çıldıran, çokça bizi çıldırtan ama bir o kadar da şirinlikleriyle yaptıklarını unutturan, bir küçük adam oldu.



Nehir 7 aylık oldu olacak.
2 minik incimiz var. Henüz tam oturamıyor ama süper sürünüyor. O kadar ki, koyduğum yerle bulduğum yer arasında epey bir fark oluyor. Katı gıdalara geçtik ama pek iştahlı değil. Yine de yanaklardan ve boğumlardan anlaşılacağı üzere kilo sorunumuz yok. Büyüdükçe bana daha çok benzedi. Babaya da az çok benziyor. Agu budular tamam da Efe Deniz'de bu aylarda duyduğumuz "ba..ba, de... de" heceleri henüz çıkmadı. Biraz nazlı kızımız :) Saçımız az ama toka takmak için abimizin saldırılarına gözlerimizi kapatıp direniyoruz.





Ve ikisi artık iyice birbirlerinin farkındalar...


Efe Deniz, Nehirle oynamak için herşeyi yapıyor, atçılık bile oynuyorlar...


Nehir de kendini savunuyor.


Su kuşu sayımız havuz sezonunun açılmasıyla birlikte birden ikiye çıktı:
Büyük su kuşu,


küçük su kuşu;




Dedim ya büyüyoruz... ben de onlarla hergeçen gün bildiğim şeyleri yeniden keşfetmenin tadını çıkarmaya bakıyor, iş hayatına geri dönmeme 1 ay kala hergünün değerini bilmeye çalışıyorum...